BULAMADIM
Ya Zahir varmak isterim
Yoluna kul bulamadım
Araya ki gaip oldum
Gizli rehber bulamadım
Nurlu söz aradım durdum
Kelâm şaşmış bulamadım
Türlü türlü karıştırdım
Bir işaret bulamadım
Ey Hakk” Aşka taptım şaştım
Gönül aşkı bulamadım
Kapına kul olacağım
Lâkin ocak bulamadım
Nefesim kadar yakınsın
Hak âlimi bulamadım
Şah damarımda sen varsın
Damarımı bulamadım
DEDİM
Sırça köşk bize çok dedim
Altın han size has dedim
Kavlimiz tasta mey ise
Kibri saraya has dedim.
Bizi bozar ipekten taht
Sedir bize ipekten taht
Binbir hal eder sonra taht
Yırtık kilim yeter dedim
Yetim hakkı var anlarsan
Dolan heybene dalarsan
Haktan hukuktan saparsan
İnim inim inle dedim.
NASİHAT
Paraya, şatafata, fiyakaya kanma
Düşkünün, naçarın hep yanında ol oğul
Zengine, mevkiye, lükse sakın aldanma
Bir gün hepsi uçup gider, pul olur oğul
Memur ol, işçi ol, doktor ol, mühendis ol
Kaldırım serserisi, berduş olma oğul
İster zengin ol, ister mevki sahibi ol
Her şeyden önce dürüst bir insan ol oğul
Yaratanın ilk emridir “oku”, bilesin
Kulağına küpe olsun bu sözüm oğul
Cahil olsan, mürekkep yalamasa dilin
İlime ve âlime saygılı ol oğul
Bilmiyorsan sus edebinden taviz verme
Hatip konuşurken susmasını bil oğul
Tek sahibin Allah’tır, kula kulluk etme
Kul hakkını daima gözeten ol oğul
Atasını bilmeyen ile yola çıkma
Sütü bozuk ile yarenlik etme oğul
Hayâsız ve edepsiz ile dostluk kurma
Seni çöp gibi çamura batırır oğul.
Sönmezde Harlanır Bu Ateş
Oda düştüm ey Hakk çıra gibi yanarım
Takva ile söndürecek bir kul ararım.
Sinemi yakar bu aşk mecnuna dönerim
Yine de harlayacak bir ocak ararım.
Fanilerin gözünü almış dünya malı
Rezil nefsi körleyecek ışık ararım.
Varıp huşu ile yüzüm sürdüm divana
Cennet kokusu geldi secde-i divana.
Ram oldum yaratana ey güzel Efendimiz
Ayağının altında köz olmak isteriz.
Ah! Bade gibi yuttum Kur’an-ı sarhoşum
Arındırma ahvalden azatın olayım.
Sensin artık tek aşkım, aç gönül gözümü
Cemalin ile kör olsun bu fani gözüm.
Geri çevirmeye kapına geldiğimde
Kulunu odun ile yananlardan eyle.
ARIYA BENZER GÖNLÜM
gönül bahçe gibidir kokar cennet misali
yolcuları çok olur, konaklayanı hani
bir demez, iki demez aralar pencereyi
gelen gidermiş, giden de aranmaz mı yani
rahatlık istersin bir de bakmadan haline
gelen yaralamış vurmuş hançeri kalbine
bir sızı çöker inceden inceye yüreğe
ince dertlere yakalanmış yanmaz derdine
gönlüm arı gibi konar çiçekten çiçeğe
her çiçekten bir demet alır konar sineye
petekler dolar, benzer salkım salkım üzüme
her meyve bir çiçeği hatırlatır gönlüme.